MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

29 Ocak 2011 Cumartesi

Ses.42

Korktuklarım, yaşadıklarımın yanında sanki hiçbir şeymiş gibi.
Çok fazla şeyden değil, aynı korkunun birden fazla örneğinden korkuyorum.
Yalan söylenmesinden, olanın, olmuş olanın dışında gösterilmesinden korkuyorum.
Ayrıca nefret ediyorum.
Ki defalarca aynı şeyleri söylemekten de nefret ediyorum.
Evet!
Kandırıldın, yalan söylendi sana, korkuların var.
Hatırlamaktan korkuyorsun, özlemekten ve ihtiyaç duymaktan daha çok korkuyorsun, korkunla korkunu büyütüyorsun!
Anladık bunları Alus.
Defalarca yazdın bunları.
Ama çözümü ne?
Bunlar üzerine de kafa yor azıcık!
Ergen çocuklar gibi bi de ağlamadığın kaldı!

---

Çözümün ne olduğunu bilmek yetmiyor işte bazen gördüğün gibi!
Tekrar aynı heyecanı yaşamak için bi gücüm yok.
Her şeyi baştan yaşamaya inancım yok.
O yüzden böyle sanırım.
Bi kere güvenebiliyorum ben.
Kandırılıyorsam eğer çok vahim benim için her şey en sonuna doğru anının…
Tekrar acı sindirmeye çalışmak, olması gereken şeyleri yapmak; yani görmezden gelmemeye çalışmak acıyı, insanı, kadını. Sonuna kadar yaşamak tüm acıyı.
Hatırlamaya çalışmamak anıları, özen göstermemek hayata, üstünkörü geçirmek zamanı. Hak ettiğim gibi yani.
Bunlar benim için çok zor be.
Atlatınca bu aşamayı, tekrar sevgiyi hissetmeye çalışmam biraz zaman alıyor.
Birkaç yıl kadar hemde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder