MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

28 Şubat 2013 Perşembe

Ucuz

Öyle bir öfke var ki içimde sana karşı 
Sussam belki daha iyi olur 
Saçlarından tutup sürüklemek tek arzum 
Ne kadar ucuz bir görüntü olur 

Sağlam bir yumruk atsam yüzüne 
Yazık çünkü yüzün güzel 
Yırtsam ağzını cart diye 
Olmaz çünkü konuşacağız daha 

Bir gün karşılaşacağız bir yerlerde 
Selam vereceğim sana 
O gün konuşacağız hep seninle 

Öyle bir kin var ki içimde sana karşı 
Şarkı sözü yapsam daha iyi olur 
Çok fena küfretmek istiyorum sana 
Ama etrafa ne kadar ayıp olur 

Bir tekme atsam dizlerine 
Yazık çünkü narin o beden 
Ve öldürmem seni asla 
Çünkü yaşamak daha büyük bir ceza 

---

Birisi bana böyle şarkı yazacak, oturur sabaha kadar ağlarım. Sonra bi de akşama kadar ağlarım.

25 Şubat 2013 Pazartesi

Ses.307

Son 2 haftadır "daha iyi hissetmek" için aradığım şeyleri (neyi aradığımı pek bilmesem de) ne yazık ki bulamadım. Bu sırada farkına vardığım tek şey ise;

Ne kadar çok benmişsin aslında sen kadın? Ayrı yerlerde ve ayrı zamanlarda, nasıl da aynı şeyleri düşünüp, yazabiliyoruz seninle? Nasıl oluyor da benzer durum-his-acı-zevklere aynı tepkiyi verebiliyoruz? Ve neden en uzağız? Nasıl, en uzağız? Ne kadar daha en uzak olacağız?

Bunlara cevap bulabildim mi peki?

Tabi ki hayır.

14 Şubat 2013 Perşembe

Ses.306

Güldükçe ıslanan, ıslandıkça parıldayan gözlerini nasıl da unutmuşum be arkadaşım... Başlangıcım olan kelimelere can veren sesini ne zamandır duymuyorum?

12 Şubat 2013 Salı

Ses.305

Bi de;

Bugün tamamen kendi kuruntumdan dolayı hatıralar ile dolu bahçeye gittim. Nerede olduğunu tam hatırlamasam da hatıralarımı takip ede ede buldum o çok ortalıkta olan saklı yeri. Yarım saat kadar oturdum bankta ve müzik dinledim çiseleyen yağmurun altında. Değişik bi tecrübe oldu, yineleyeceğim. Ama kesinlikle yalnız olmadan.

---

Şu anda ise uzun zamandır hissetmediğim "midemde oturan taş" hissiyatına yine sahibim. Girdiğim bahçenin de etkisi ile eski yazılarımı okudum bi çırpıda. Okudukça yerleşti taş yerine, nefesimi kesecek gibi hatta.

---

http://www.youtube.com/watch?v=jBv5MDhLwj4

Ses.304

Bloğun sağ tarafına yeni bi yazı ekledim. Kendisi Erkan Oğur'un sözü/emri olup beni yıllardır düşündürmektedir. Eskiden yazdığım ve şimdi kullanamadığım bloğumda vardı, burada da olsun istedim. Okudukça fark ediyorum ki, beni rahatlatıyormuş bu sözler, anlam arayışıma bişeyler ekliyormuş her zaman. Unutmamak için.

8 Şubat 2013 Cuma

Gölgeler

Ah be kadın... Sen yokken ne kadar kolay oluyor her şey.
Kolay oluyor seni özlemek.
Kolay oluyor seni sevmek.
Kolay oluyor seni hatırlamak.
Sen yokken daha çok seviyorum seni sanırım.
Daha güzel anlaşıyoruz böyle, sen hiç yokken, ben hep varsam.
Biraz uzak kal bana, sakinleşelim.
Biraz düzelsin yollar, ehlileşsin.


Tüh be kadın... Sen varken ne kadar üzücü oluyor her şey.
Üzücü oluyor seni görmek.
Üzücü oluyor seni dinlemek
Üzücü oluyor seni sevmek, yoruyor.
Sen varken daha çok üzüyorum seni sanırım.
Çok alışmışım sessizliğine, sen hiç yokken, benim yarattığım.
Biraz uzak kal bana, birikelim.
Sonu yok nasılsa bu yolun.

4 Şubat 2013 Pazartesi

Ses.303

" Yürüyordu bir adam yolda tek başına. Parmaklarını avuç içine gömmüş, gözlerini yoldan, aklını renklerden almış bir şekilde.. Herkes gibi gözüküyordu uzaktan bakınca. Yada aslında herkesti, olabildiği tüm anlamlarla birlikte.

Yürüyordu bir adam yolda tek başına. Tozları havalandırıyordu ayaklarını yere vura vura, nefes alamasa da ara sıra.

Yürüyordu bir adam yolda tek başına. Nereye gideceğini bilse de gitmek istemiyordu muhtemelen mecbur olduğu tek yere. Ne ardına dönebiliyordu, ne de yürüyüp gidemiyordu. Gerçekler biraz canını sıkıyordu."

3 Şubat 2013 Pazar

Ses.302

Vaktinde ne kadar çok "boş ver" dediysem, şimdi tek tek sıkıntısını çekiyorum. Bilseydim görmezden geldiğim şeylerin bir gün gözüme gireceğini, üzerine düşer ve çözerdim sıkıntılarımı önceden. Şimdi ise, ne o can sıkıcı hatıralar uzaklaşıyor benden, ne de yenilerinin üzerine eklenmesine mani olabiliyorum.
Hata yapmışım yine. En iyisi gitar çalayım biraz daha ve yine boş vereyim.