MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

29 Aralık 2011 Perşembe

Ses.220

İnternetim kesimlişti... Affet beni lan. Lütfen. Hop! Blôg! Yoksa hiç bu kadar ihmal edermiydim seni? Etmezdim. Ben, beni biliyorum bak, vallahi. İnan bana. Epeydir yazamadım sana ama bi kaç değişiklik yaptım hayatımda. Misal kardeşimin yanına gittim 2 günlüğüne. Muğla'ya. Onun evinde kaldım, okulunu gördüm, arkadaşlarıyla tanıştım. Gezdim yani biraz. Bi de 6 saat 20 dakika, şehirler arası yolculuk yaptım toplamda.
Yeni besteyi bitirdik grupça. Toplamda 25 dakika kadar bitmiş bestemiz var. Ama 2 şarkı. Olsun. Kaydedince ilk seninle paylaşacağım. Söz.

22 Aralık 2011 Perşembe

Ses.219

Bazen özlüyorum biliyormusun?
Ara sıra denk geliyorsun aklıma ve birazcık üzülüyorum ben.
O kadar ama. Başka bişey hissedemiyorum sana.Bazen özlüyor olmamın dışında tabi.
Ha bi de ne ifade eder dünya için bilmiyorum ama kokunu hatırlıyorum hala.
Bi keresinde 14 dakika hiç bırakmadan sarılmıştım ya sana, işte o zamandan beri hep aklımda.

18 Aralık 2011 Pazar

Ses.218

Beklenenden daha fazlasını, hiç yorulmadan fazladan çaba göstermeden yapıp, daha sonra da yetersiz hissetmek neyin başlangıcıdır, neyin sonudur lütfen birisi bana anlatsın.

Ses.217

Hatırlamaya alışıyorum.
Ellerim kesik içinde.
Yazı yazamıyorum.
Kağıtlar ellerimi kesiyor, kalemler kalbime batıyor.
Hatırlamaya çalışıyorum.
Sesini bile unutmuşum.
Ah...
Halbuki sen iyi bi insandın.
Canımdandın.
Belki de biraz daha fazlaydın.
Hatırlamaya alışıyorum.
Ara sıra aklıma sen geldiğinde, irkilmiyorum.
Bi an duruyorum, düşünüyorum ve gülüp devam ediyorum.
Olması gerektiği gibi.

17 Aralık 2011 Cumartesi

G.

Bazen konuşmak iyi gelir. Sevdiğin birisiyle, her hangi bişeyi konuşmak, gerçekten çok iyi gelir. Başka bişeye odaklanırsın ve o şey, senden değilse bile bi anda sen olur. Ve konuşmak gerçekten iyidir.

12 Aralık 2011 Pazartesi

Ses.216

Sevgilim blôg. Ben bugün işe başladım. 12.12.2011 Pazartesi - Saat 09:14'te.
Anlatmak istediğim ama kafamda cümleleştiremediğim bi çok şey var. Bi çoğu sadece duygusal ve psikolojik olsa da, bedenimi bile etkiliyor. Rüyalar görüyorum mesela. Ne olduğunu yazmayacağım ama rüyam bitmesin diye, yürüdüğümü hatırlıyorum. Çok özlediklerim oluyor yanımda genelde. Buluyor beni bi şekilde, yanıma geliyor ve ben, o an bitmesin diye yürümeye başlıyorum, gideceğimiz yer belli olmadan. Çok acıklı be... Uyandığımda hem pişman oluyorum o özlediklerimi hala özlüyorum diye, hemde üzülüyorum bi yine i birliktelik bitti diye rüyada da olsa. Gerçekten çok acıklı. Kendi gözlerime bakamıyorum utancımdan. Çok özlüyorum her şey ile alakasız olarak. Çok hassaslaşmaya başladım yine. Duyduklarıma karşı, gördüklerime karşı, hatırladıklarıma karşı. Bir de, artık değiştiğimin farkına varıyorum. Hani derler ya, insan bi yaştan sonra kendini tanıyor diye, sanırım ben ona başladım. O dönemim geldi. Yavaş yavaş daha çok düşünmeye başlıyorum, konuşmadan evvel. Daha sakin kalabiliyorum herhangi bişeye. İyi mi kötü mü bilemedim bu. Sadece değişik.
Ve tüm bunların yanında, işe başladım. Normalde büyük bi çaba harcanarak yapılacak tüm işleri, ben sıkıntımı gidermek için yapıyorum. İnsanlar benim yaptığımı yapabilmek için aylarca yıllarca uğraşıyorken, ben herhangi bişey gibi onları yapıp, sıkılıyorum. İşte bu durum benim en büyük sıkıntım. Yapabildiklerime karşı bi saygım yok benim. Kendi yaptıklarıma bi güvenim bile yok. Bi beste yapıyorum, ona inanmıyorum. Bi yazı yazıyorum, ona güvenmiyorum. Bi iş yapıyorum, onu en önce kendim beğenmiyorum. Bişeyler mi eksik, yoksa fazla mı var bilmiyorum.Benim için, bişeylerin önemini yitirmesinin vakti geldi. Ne olacağına karar vermedim henüz ama zaten verilecek bi karara bağlı olmadığını da biliyorum. Yine her şey doğaçlama olacak.
En sevdiğim..

Not : Bide, çok düşünüyorum rüyamdakileri. Çok... O kadar çok ki, hiç bişeyi bu kadar önemsemiyor gibi yapmadım bu güne kadar. Tek, tek her şeyi hatırlamaya çalışıyorum. Her şeyi, her anı. Bazen susuyorsam insanların içinde, bu yüzdendir.

9 Aralık 2011 Cuma

Ses.215

Daha öğlen olmadı değil mi? Evet, daha olmamış. Öğleden sonra yazı yazmayı sevmiyorum sana Blôg. Çünkü öğleden sonra, kadın programları başlıyor televizyonda!
Aklıma geldi de;
Eğer kanatlarım olsaydı, ben yürümeyi tercih ederdim. Şu anda ayaklarım var ve benim uçmam lazım. Yoksa ne anlamı kalır ki?

6 Aralık 2011 Salı

Ses.214



















O halde sende bunu dinlemelisin. Seveceksin bence.


Ses.213

Sounds of Earth adında bi albüm serisi var. Anlaşılacağı gibi doğal seslerin stereo olarak kaydedilmiş halleri bulunuyor. Yağmur Ormanları, Denizler, Okyanuslar, Ormanlar, Fırtınalar, bir sürü kayıt var ve çok kaliteliler. Dinlerken insan istemsiz olarak sakinleşiyor. Son 2 yıldır hiç ayırmadım yanımdan bu kayıtları. Ne zaman gerilsem dinliyorum ve çok işe yarıyorlar.

4 Aralık 2011 Pazar

Ses.212

Bildiğim bir yol var her zaman hatırlayacağım.
Bildiğim bir yol var hiç korkmadan seveceğim.
Bildiğim bir yol var her zaman özleyeceğim.
Bildiğim bir yol var artık asla göremeyeceğim.
Hatırladığım bir yüz var güneşi doğduran.
Hatırladığım bir yüz var yağmurlar yağdıran.
Hatırladığım bir yüz var zamanı durduran.
Hatırladığım bir yüz var beni sadece ben yapan.
Sessiz bir müzik, gürültülü bir görüntü.
Buz gibi bir gün doğumu, sıcacık bi gölge.
Ezip geçtiğim gök yüzü, yıldızları gördüğüm toprak.
Hep sevecek olan sen, aslında hiç sevmeyen ben.

1 Aralık 2011 Perşembe

Ses.211

Garip tesadüfleri seviyorum. Hafızamın dibinde yatan bi kaç küçük melodinin nereye ait olduğunu bulmaya çalışmayı daha çok seviyorum. O kadar keyifliyim ki anlatamam. İstemsiz bi gülüş var suratımda.

Szomorú vasárnap
Szomorú vasárnap
száz fehér virággal
vártalak kedvesem
templomi imával.
Álmokat kergető
vasárnap délelőtt,
bánatom hintaja
nélküled visszajött.
Azóta szomorú
mindig a vasárnap,
könny csak az italom,
kenyerem a bánat.