MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Ses.344




Bu şarkıdan haberin olsun isterdim.
Nasıl ederim, nasıl dinletirim bilemedim.
O yüzden de burada.
Belki duyarsın ve bi gülümseme gelir yanaklarına.
Hep özlediğim, ama hiç göremeyeceğim.

29 Mayıs 2014 Perşembe

The Who - Love reign over me





Ve ne güzel bi tesadüf ile çıkmıştın karşıma. Film daha da bi anlamlı olmuştu benim için. Dümdüz asfalt üzerinde sabaha karşı sallana sallana yürümek istiyor insan bazen.

Ses.343

Birilerinin sana çirkin olduğunu söylemesi gerek.
Fikirlerin çirkin, hayallerin çirkin, sevgin çirkin, umudun çirkin, sevincin çirkin.
Ama sen çok güzelsin.
Hala.
Eskisi gibi.

(Dün yazmaya çalışırken sayfanın aniden kapanması sonucu bugün yazabildiğim yazıdır kendileri)

27 Mayıs 2014 Salı

Ses.342





Ve şu şarkı da ise ömründe dans edememiş bi adam olarak, dans edesim geliyor.

Bu da burada not olarak kalsın.

Ses.341

Uzunca zaman sonrasında Andy McKee dinleyeyim dedim. İyi ki demişim, zira unuttuğum bi hissiyatmış o müziği dinlemek. Başlı başına bi hismiş hatta. Neler hissettiğini tarif etmeye çalışınca da değişik sonuçlar çıktı tabi. Ortak noktalarını ben bulamasam da ben de oluştuğundan ilk ortak noktanın ben olduğumu düşünmem çok da kötü bi başlangıç olmaz sanırım.
Evvela nedense Gryffindor ortak salonunda şömine başında oturuyormuşum hissi oluşturdu :) Daha evvel oturduğumdan da değil ha, Harry Potter okurken dinlerdim evvelden. O anlar canlanıyor içimde hep.
Mavi mavi manzaralar geliyor gözümün önüne. Gökyüzü, okyanuslar, gözler, dümdüz kurak araziler. Yürümek geliyor aslında biraz. Konuşmak geliyor aklıma, amaçlı amaçsız, sevdiğin insanlarla yapılan ama sonu olsa da olmasa da konuşacak bişeyler bulduğun insanlar.
Öğlen uykusu geliyor birazda. Güneş oturduğum binaya vururken, hem uyuduğun için ürpertici bi soğuk, hem de camına vuran güneş geliyor aklıma. Sessizlik geliyor en sonunda da, öyle düşünmeden boş bi şekilde ağaçların altında oturup uzağı izlemek gibi. Ağaç yapraklarının seslerini saymazsak tabi.

6 Mayıs 2014 Salı

Ses.340

İzmir yine güzelleşmeye başladı. Gidenler geri geldi, geliyor, gelecekler. İlk olanla son olan kesişecek gibi bi his var içimde.
Güzel şarkılar dinliyorum, daha evvel dinlemediğim ve kimseyle de paylaşamadığım. Ki bu sefer paylaşsam da kimse anlayacak gibi de değil. O yüzden daha rahat kafam. Basit sorunlar yaratıp basitçe çözmemeye başladım. Daha etkili oluyor büyük sorunlarla başa çıkmaktan.
Ha bi de annemle babam tekrar birleştirdiler hayatlarını. Değişiklik güzel hissediliyor buralarda. Güzel planlar da yapmaya başladık ailece. Bakalım ne zaman oluşacak şartlar.