MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

27 Mayıs 2014 Salı

Ses.341

Uzunca zaman sonrasında Andy McKee dinleyeyim dedim. İyi ki demişim, zira unuttuğum bi hissiyatmış o müziği dinlemek. Başlı başına bi hismiş hatta. Neler hissettiğini tarif etmeye çalışınca da değişik sonuçlar çıktı tabi. Ortak noktalarını ben bulamasam da ben de oluştuğundan ilk ortak noktanın ben olduğumu düşünmem çok da kötü bi başlangıç olmaz sanırım.
Evvela nedense Gryffindor ortak salonunda şömine başında oturuyormuşum hissi oluşturdu :) Daha evvel oturduğumdan da değil ha, Harry Potter okurken dinlerdim evvelden. O anlar canlanıyor içimde hep.
Mavi mavi manzaralar geliyor gözümün önüne. Gökyüzü, okyanuslar, gözler, dümdüz kurak araziler. Yürümek geliyor aslında biraz. Konuşmak geliyor aklıma, amaçlı amaçsız, sevdiğin insanlarla yapılan ama sonu olsa da olmasa da konuşacak bişeyler bulduğun insanlar.
Öğlen uykusu geliyor birazda. Güneş oturduğum binaya vururken, hem uyuduğun için ürpertici bi soğuk, hem de camına vuran güneş geliyor aklıma. Sessizlik geliyor en sonunda da, öyle düşünmeden boş bi şekilde ağaçların altında oturup uzağı izlemek gibi. Ağaç yapraklarının seslerini saymazsak tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder