MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

10 Ocak 2011 Pazartesi

Ses.31 ( Sır )

Lie!
Dream Theater'ın kısacık şahane parçası.
Bilgisayarımda bi anda çalmaya başladığından dolayı fazlaca mutlu oldum şu anda...

Bazı insanlar hayatlarını filmmiş gibi yaşamaktan gerçekten keyif alıyorlar, bunu anladım ben.
Filmmiş gibi davranıp bina tepelerinden atlayanını mı ararsınız, yoksa kendine bişey olmaz sanıp ona buna dert olanlarımı..
Alayı mevcut, alayı da acınası insanlar.
Pikaçu olduğunu sanan yok diye de mutlu değilim, kesin vardır hala aramızda dolaşan.
Ama bunların bence en vahimi, film sonunda açığa çıkacakmış gibi sırlara sahip olanlardır.
Çok vahim durum.
Soru sorduğunda, gözlerinin içine bakıp susunca bilmeli ki o bakan ve susan kişi, baktığının kulaklarında dış ses yankılanmıyor.Açıklamıyor aslında yaşamın sonunda anlayacağımız o sakladığın ulvi gerçeği.
Aptal yerine konmakla aynı şey.
'' Neden yalan söyledin bana¿'' diye çok sordum insanlara ve genel de susup gözlerime baktı bir çoğu.
Sanki '' Şimdi açıklayamam, ama günün birinde beni anlayacaksın ve bana teşekkür edeceksin '' demeye çalışıyorlar.
Bunlar filmlerde olur canımın içi, gerçek hayatta olmaz. Yaşanmaz, kimsede bekletilmez böyle.
Kamera yoktur çünkü ensemde beni çekecek.
Senin de hayatında o yalanın hak edilmiş kederi de yoktur çekeceğin.Gülüp geçeceğin milyonlarca anıdan sadece birisidir kandırdığın.
Bence bu durumu bi gözden geçirmek lazım.
Gerçekten yaşadığımızı bilmeli tüm insanlar.
Geri saramıyoruz bak hayatı, gerçekten. Hiç denediniz mi bilmiyorum ama ben bir iki kere geri sarmayı ve ileri sarmayı denedim, hiç bi sonuç alamadım, baş ağrısının dışında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder