MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

30 Aralık 2010 Perşembe

Ses.17

Üstelemek huyum oldu benim yıllardır.
Genelde fikirlerimi, düşüncelerimi ya da bildiklerimi insanlara kabul ettirmek için çok üstelediğimi düşünür bir çok dostum.
Ama amacım bu değil.
Doğru anlanabilmek.
Dediğimi, anlattığımı, benim gördüğüm yerden gör ama istersen kabul etme.
Sorun değil.
Sadece ne dediğimi, ne anlattığımı, benim gösterdiğim gibi gör.
Gerisi sende ki ben'e kalmış.

---

İlişkilerim hep iki aşamalı oluyor genelde.
Her anlamda ilişki.
Arkadaşlıklarım, sevdiğim kadınlarla olan ilişkim, her gün sadece görmek zorunda kaldığım insanlarla olan ilişkim.
Hepsi neredeyse aynı.
Hiç bir şey beklemeden ve hiç bir şey sunmadan başlar ilişkim.
Zaten en normali de budur benim için.
Ama sonra, eğer karşılığımı alabiliyorsam, açılıyorum ben.
Sunabildiğim her şeyi, istediklerine karşılıksa, tereddütsüz veriyorum.
Bundan da memnunum, aldatılmadığım sürece tabi.
Ve bir süre sonra, beni anladıklarını düşünüyorum insanların.
Normal olarak tabi...
Ona göre yaşıyorum hayatımı, söylediğim kelimeleri, kurduğum hayalleri.
Ama bir yerde basit bir şekilde sekteye uğradığında bu durum, istemsiz olarak kızıyorum.
'' La nerdesin sen?! Neden haber vermedin?! Beklediğimi bilmiyor musun !? ( ki aslında tahmin etmiyor musun demeye çalışırım çoğu zaman ) '' gibi kelimeler dökülür ağzımdan, karşımdakine doğru.
İşte bu olduğunda biraz garip karşılanır oluyorum.
Olumsuz anlamda değil tabi ki.
Ama yine de etkisi olumludan uzak olan bir araya yöneliyoruz istemsizce.
Açıklamalar, konu üzerine gereksiz konuşmalar alıyor değerli vakitlerimizi, birbirimizle geçirilebilecek hoş vakitlerin yerini.
Karşımdaki bana gel demeden zaten gitmem ben.
Korkarım reddedilmekten.
E geldikten sonra da anlanmak ise, en büyük talebimdir.
Bunu da yaparlar genelde.
Ama işte böyle ufak tefek sorunlar ve pürüzler olabiliyor.
Olmasaymış en güzeli olabilirmiş.
Hatta bazen çok daha yalnış anlandığım da oluyor.
Ya ukala oluyorum, ya ahlaksız ya da saygısız :D
Komik gelir bana hep bu, zaten bunu düşünenlerin de yoktur yeri hayatımda.
Ama '' Neredesin sen yahu!? '' dediklerimin de yeri büyüktür hayatımda.
Ne sıfatla olursa olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder