MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

12 Ağustos 2012 Pazar

Dış Ses.2


Günler geçiyor ve ardımda kalıyorlar yaşanan tüm saatler. Bir günün kendisi oluyorum, sonra, artık sığınamadığım gece saatlerim geliyor. Yetişemeyen bir hayat gibi akıyor bir yanlarda kendi hallerim. Bir duvar ördüm hepinize, iç kısmı ne kadar kanasa da, artık siz bilemeyeceksiniz, göremeyeceksiniz. Benim hayat yolculuğum çoktan başladı, bir yelkenli gibi geçiyor denize paralel kumsallardan. İnsanlar hiç düşlediğim gibi değillermiş, içleri çok masum ama dışları değil. Ben şimdi ta derinlerimde gidiyorum ya, hani daha da kopuyorum ya sizlerden, sanmayın ki çok mutluyum. Bir yanım -duvar- kalsa da incinmiyor artık ama benim çocuk halimi kim üzmeyecek. Hani, hani gidiyor ya bir taraflarım, biliyorum geri dönüşü çok zor olacak veya olmayacak, hiç güvensiz tutun beni desem ne kadar daha yalnızlaşırım? Bazı sorularımın cevaplarını siz verin istiyorum, çünkü böyle hallerimde bir tek sizleri suçluyorum. Bugün hava öyle pek de açık sayılmaz ve bugün aşkın hali çok da elif sayılmaz. Yarımlamış olduğum elmanın bir yanı siyahlaşıyor ama biliyorum ki ince bir sıyrık yine bembeyaz eder her şeyi...

12.08.2012
Uğur Erşen Şenbil

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder