MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

15 Kasım 2011 Salı

Ses.208

Sıcacık bi odada. 
Sarı ışıkların altında. 
Önceden üşürdüm, aklımda sen olduğunda.
Gerçek değilmiş sanki hayat.
Yokluğun, dünyamın soğukluğu.
En özümde, titriyordum.
Ama şimdi bakıyorum da,
Yok oluşuna verdiğim bi tepki yok.
Çok vahim, çok boş.
Sen yada bi başkası.
Bi önemi yok ki.
Esas nokta, bi varsın bi yoksun.
Alışmam mı lazım bu gel gitlere?
Sen mi hala aynısın, yoksa ben mi çok farklıyım?
İstemiyorum düşünmek.
Gerçekten anlamlaştırmak istemiyorum seni.
Sen bi varlığın değil, yokluğun anlamı olmalısın.
Bulutlu havaların, kendini göstermeyen güneşi.
Güneşli havaların, kendini göstermeyen yağmuru.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder