MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

5 Ekim 2011 Çarşamba

Ses.191 ( Işıl )

O değil de, kardeşimi çok özlemişim ben.
Öyle avare avare gidicem ben diye konuşup duruyordu o, bende avare avare gitsin diyordum.
Ama gerçekten geri dönüşü olmayınca bazı şeylerin, kaybını hisediyormuşsun.
Üzülmesin yada birisi onu üzmesin istiyormuşsun meğersem.
Daha evvel onunla konuşmadığın bi çok şeyi konuşman gerekiyormuş meğersem.
Ve o senin kardeşin ya, hiç bişey için geç değilmiş meğersem.
Sadece kaybetmemeye çabalamak gerekmiş meğersem.
Gerçekten çok özledim onu.
Onun bilmediği bi kaç şeyi biliyorum ya, gerçek anlamıyla yalnızlık, gerçek anlamıyla ihtiyaçsızlık, gerçek anlamıyla muhtaçlık. O da bunları tek başına hissedecek diye korkuyorum. Ve işin en garip yanı da, burada evimizde olsaydı o, muhtemelen bunları hissedemeyecektim. Ama şimdi her gün, diğer kardeşimi görünce, onu göremediğimi fark ediyorum ve cidden canım yanıyor.
Özlemenin bu yönünü, bu zamana kadar hissetmediğim için mutluyum, şimdi özleyecek ihtimaller var olduğu için de pişmanım. Yanımda olsaymış da, konuştuğu için ben uyuyamasaymışım.
Canım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder