MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

2 Ekim 2011 Pazar

Ses.188

Sanki çok amatör oynana bi tiyatro oyununun figüranıyım. Sessiz ve fark edilmeden geçiriyorum tüm fırsatlarımı. Konuşamadan sadece hareketlerimle anlatıyorum kendimi herkese ve sana... 
Evet sana.
Sen yanımdan geçerken, o upuzun simsiyah saçların o kadar güzel dans ediyor ve kokuyor ki, ağzımı açıp sana merhaba bile diyemiyorum. Elbisen o kadar çok yakışıyor ki sana, senin güzelliğin kadar çok sana bakmak istiyorum ama utanıyorum, yemeğime devam ediyorum...
Sen öyle yanımdan geçerken, bi anda ilgini çekecek çok ilginç bi konu bulup seninle saatlerce amaçsızca konuşabilmeyi istiyorum. Sadece sana baktığımda, seninde beni görebilmen için. 
Keşke senin gözlüğün olabilsem, gözlerine en yakın. Yada yanakların olsam, seni gülsen de gülmesen de güzel yapan.. Yada evine gittiğinde su içtiğin bardağın olsam, dudaklarına her gün dokunan..
Bak işte, yine sen benim farkımda değilsin. 
Yine geçip gidiyorsun önümden. 
Bu sefer örmüşsün iki yandan o güzelim kokulu saçlarını. 
Gözlüğüne ışık vuruyor...
Akşam güneşi nasıl da güzel ışıldatıyor seni. Gözlerini kıstın biraz, yanakların kırıştı... Yine en güzeli sensin.. Ellerini getirdin gözünün önüne... Keşke bi ömür boyunca tutabilsem o elleri... Sana her şeyi verirken yine ellerime koysam ellerini, pamuk kadar yumuşak.. Aslında bana yeter senin bir tenin, sadece senden bir parça. Teninin deydiği her hangi bir şey.
Hala görebiliyorum seni, hala izlemeye çalışıyorum en azından.. Yolun sonuna yaklaşıyorsun gitgide. Zamanı yavaşlatabilir miyim? Seni yaşarken, biraz daha fazla görebilir miyim? 
Köşeyi döndün şu anda... Ve tüm sıcaklık, gitti. 
Yok oldu. 
Senin yokluğunla her şey, yine sıradan, yine amaçsız, yine sensiz oldu. 
Hiç oldu.
Suflör sustu, ışıklar söndü, baş rolde ki en yakışıklı adam ve en güzel kız sahneden aşağı indi. Ve ben yine  tek başıma, senden ve sevebileceğim herkesten en uzakta, perdenin diğer tarafında, seni bekliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder