MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

18 Haziran 2012 Pazartesi

Ses.264

Denizde taş kaydırmayı özledim.
Kurumuş ağaç dallarına çıplak ayak basmayı özledim.
Sahilde sabaha karşı yürümeyi özledim.
Sıcağın serinliğini özledim.
Ve denize kocaman taşlar atmayı özledim.
Ayak bileklerime kadar suya girip koşmayı özledim.
Yanlışlıkla tuzlu su yutmayı özledim.
Ama denize girmeyi özlemedim.

---

Ve dün Babalar Günü'ydü. İlk defa babamla oturup çok canımı yakacak şeylerden konuştuk.
Geçmişten.
O beni istediği gibi yaşatamadığı için üzgün, ben ise beni nasıl yaşattıysa ondan memnundum.
Sanırım klasik baba-oğul halleri. Ama ilk defa yaptık bunu, ve bu çok özel kalacak.
O benim için asla herşey olmadı. Tek bir şey olup en derine kadar inendi. En özeli yani.
Onun gerçekten olmadığı gün, sanırım bende olamam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder