MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

19 Mart 2012 Pazartesi

Ses.250

Sıradanlığını aşmadan, sıradan olduğunu nasıl anlarsın ki? İçinde bulunduğun durumun iyi mi, kötü mü, yoksa vazgeçilmez mi olduğunu onu geride bırakmadan nasıl fark edersin ki? Kitap gibi değil ki iki sayfa sonrasına bakıp hemen rahatlayalım. Bu yüzden sabretmek gerekebiliyor. Pişman olmamak için en azından. Ya da tam tersi.

---

Ayrıca bugün Annemin doğum günü. Ona çok içten bişeyler söylemek isterdim. İlk defa duyacağı, ilk defa hissedeceği şeyler. Ama yapamıyorum. Gerçekten yapamıyorum hemde. İçimden gelmiyor. Günler sonra ilk defa dün gidip bi kere, kocaman öpesim geldi ve geldiği hızla da gitti. Olsun. Yapacak bişey yok. Zaman benim için akıyor, geçmesini bekleyebilirim her şeyin.
Bu arada İyi ki Doğdun Anne.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder