MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

18 Aralık 2012 Salı

Ses.294

Pek bilinmeyen yerlerde, hep yapılan şeyleri yapıyor gibi.

Bunaltıcı bi sıcaklık varken havada, bileğini bile geçmeyen serin sularda dikilmek gibi.

Yorganın altında ayakların ısınırken, ellerinin dört duvarın soğuğu ile üşümesi gibi.

Gitarının tellerinin soğuktan akort tutmazken, aklına acayip bi melodi gelmesi gibi.

Yeterince doymuşken, tabakta kalmasın diye pilavı yemişsin gibi.

Şemsiyeni evde unuttuğun kış gününde yağmurun hiç yağmayışı gibi.

3 - 5 - 7 - ve 1 i hiç sevmeyip, 6 - 2 - 8 ve 0'ı çok sevişim gibi.

Sıralamayı değil de, bi şekilde anlatabilmeyi becerebildiğim gibi.

Baştan savar gibi ama ömrüm kadar süren bilgilerimle yaptığım gibi oldu, diğer her şey ve olmayan şeyler gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder