MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

11 Mayıs 2012 Cuma

Ses.255

Kendimle ilgili detayları, düşünmekten bile korkarken, yazmak çok çok zor oluyor bana. Ama bazı şeylerden bahsetmek zorunda hissediyorum kendimi.

Yarın bir gün, hani olmayacaksın ya artık, nefes almayacaksın. Ağlamam muhtemelen yoksun diye, durur kalırım böyle direk gibi. Ama sana söylemek istediğim her şeyi, sadece düşündüğüm ve sana söylemediğim için çok pişman olacağım, bunun farkındayım bi süredir. Ne bileyim, neden şimdi yanına gidip sarılmıyorum ki sana? Ya da yanına uzanıp bana can veren o kalbe, sıcaklığa sığınmıyorum? Acaba neden... Tek gerçek bunu yaparsam, savunmasız kalacağımı biliyor olmam. Keşke sana aslında neleri hissettiğimi söyleyebilseydim. Annesinden saklayamaz insan belki geçmişini ama geleceğini ne kadar görünmez kılar, onu görücem sanırım önümde ki 30 yılda. Gidince, cidden çok canım yanacak. Ve sana zamanında sarılmadığım için kendime kızamayacağım. Sana da kızamayacağım. Öyle bom boş bi acı olacak, deprem olduğunda toprağa kızamadığın gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder