MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

20 Eylül 2011 Salı

Ses.181

Hala uyanık olduğumu bilmek güzel. Hala uyanık kalabiliyor olduğumu hissetmek daha güzel. Ama senin uyuyor olup olmadığını bilmemek, kötü. Sadece kötü hemde. Sanki, göz göre göre ölümünü izletiyorsun gibi geliyor bana. Senin ölmenin senin için hiç bi önemi yokmuş da, sadece ben izlerken acı çekeyim diye ölüyormuşsun gibi geliyor.
Ne kadar bencilce değil mi?
Öyle.
Ama sende bencilsin.
O yüzden seni artık hiç sevemiyorum.
Daha fazla olmuyor.
Eksiltebildiğim kadar da eksiltiyorum.
İstiyor muyum bunu?
Hayır.
Ama eksilmezsen, ben eksiliyorum.
Çaresiz kalıyorum.
Ve ben, çaresiz kaldığımda sadece sana koşmuşken, sen beni hiç bişey yaşamamışız gibi bırakıp gidiyorsun. Ya unutuyorsun, yada senin için gerçekten hiç bi anın önemi yok.
Üzülüyorum.
Sadece üzülüyorum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder