MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

4 Eylül 2011 Pazar

Ses.177

Eğer bi döngüden bahsetmek gerekiyorsa, içine beni de koyabilirsin Doğu. Bir döngü, eğer bi hayatı anlatacaksa, o kesinlikle ve zaten bizim olan hayattır Doğu. Bizim olan zamandır. İnanma aksine şu anda.

Gerçekten inanarak da sevsen, gerçekten inanmadan da kaptırsan kendini, sanırım her ikisinde de bişeyleri eksik bırakıyorsun. Gerçekten, tam anlamıyla dürüst olamıyorsun bir kere. Bunu geçebiliriz belki, çünkü bu direk olarak kimse ile alakalı değil. Eksik başka ne olabilir... Hah, buldum. Kendinsin!
Gerçekten tek eksik, sensin. İçinde yoksun hiç yaşadığın şeylerin. İnanıyorsun, ama inanmak için inanıyorsun. Sadece yapmak için. Sadece olsun diye. Ve sanırım yakın zaman da bi çok kere kaybettin zamanı sadece bu yüzden.
Aptallık etme, önce kendini anlamaya bak, kendini tanımaya cüret et.
Önce kendini bil olum.
Sakin kalmayı öğren.
Sessizliği tekrar tekrar sev..
Yada boşver herşeyi de, şu gitarı biraz daha çal.
Kafamızı boşaltalım.
Hadi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder