MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

2 Eylül 2015 Çarşamba

Ses.396

Adına bakıyorum tekrar. Nedensizce, en azından farkındalığımın az olduğunu yerlerde. Isınmıyor içim, dolmuyor gözlerim, hatta kalp atışlarımda bile değişiklik olmuyor. Fakat neden, yine?
Geçen zamanların aksine, bu sefer nede olduğunu biliyorum. Çünkü çaresizim. Çünkü artık değişmiyorum, bozuluyorum. Düzelmiyor eksilen yanlarım, tamamlanmıyor. Her geçen gün başka yerlerden,başka fikirlerden tek tek, elene elene yitiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum da. Bir arkadaşım " Bu da senin yolculuğun" diyor, kendi yolculuğunu örnek göstererek bana. Kuvvetle muhtemel haklı da. Bu yolculukta ister tek başına, ister birisiyle, ister arkadaşlarınla, ister kendin bile olmadan yürüyebilirsin, fakat, tek kesin olmayacak şey, benim aklımı en çok kurcalayan şey; ne zaman bitecek?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder