MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

2 Nisan 2016 Cumartesi

Please do not erase my name again, not again

Bazen, biliyorum oradasın.
Biliyorum nefes alıyorsun.
Anlıyorum, yaşıyorsun.
Henüz tanımasam da,
Biliyorum, oradasın.

Henüz tanımasam da seni,
Elimdeki bu anılar 
Nereden geldiler?

Henüz sesini duymasam da,
Aklımdaki bu yankı, 
Kimin sesi?

Bir an eğer mutlu olabiliyorsam,
Hemen seni düşünüyorum.
O an da sensiz kalmayayım diye.
Görmediğim ellerinin görmediğim saçlarını savuruşu.
Öpmediğim dudaklarının minik gamzeleri.
Hissetmediğim teninin kimsede olmayan kokusu.

Hep var olan hatıralarım ve hiç var olmayan sen,
Ne kadar güzelsiniz. 
Sanki her sabah gördüğüm yüz.
Sanki her sabah duyduğum ilk ses, nefes.
Uyumadan önceki o son üşüme. 

Gitmediğim sokaklara düşen ilk yağmur damlası.
Bilmediğim dilde söylenen ilk kelime.

Belki yıllar sonra tanışırsak eğer 
O kadar korkarım ki yanılmaktan.
Senin aslında o olmadığını anlamaktan.

Başka rüyalar için değil, 
Yine aramak için seni uyurum.
Uyanmak önemli mi?
Içinde sen olmadığında, zamanın?

Eğer olur da ilk sen görürsen beni.
Seslenme bana, gelme yanıma. 
Ben arayıp bulmalıyım seni. 

Tek bir kelime yok etmemeli seni.

Ama uzaktan izle beni. 
Çünkü yanılırsam bi yerde
Gitmezsem, gidemezsem biraz daha sana doğru,
Biterse anlamım, sen olsan da olmasan da,
Uyandır beni.
Uyandır beni hiç bakmadığım gözlerine, sanki içinde ben varmışım gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder