MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

10 Ocak 2015 Cumartesi

Ses.382

Son zamanlarda yazamıyorum, ara ara olduğu gibi, çünkü bu bi iki aydır kafamı toparlayamamaktan şikayetçiyim artık. Yaptığım yada yaşadığım hayatın karmaşasından değil, yapmaya çalıştığım şeye vermek istediğim şeyleri düşünüyorum, bir de verdiğim şeylere bakıyorum. Bi arpa boyu yol gidememişim gibi. İşte bu durum beni deli ediyor. Tahammül edemez hale getiriyor. Geçmişte hiç sorun etmeyeceğim şeyleri, dünyanın sonuymuş gibi görmeye başlıyorum. Şu anda örnek verecek kadar da bi hissi yok üzerimde. Ama her şeye karşı sabırsız ve tahammülsüzüm. Ve bu bana ilk defa oluyor. Yapmak istediğim şeylerin karşısına çıkan sorunlara bakıyorum da, resmen denizleri geçip bi avuç su da boğuluyorum. Belki de birazcık dışarıdan bakarsam, boğulmuyorumdur da. Ama hissettiğim şey, azımsanamayacak bi öfke ve kin. Ve akabinde de vicdani ağrılar. Doğası gereği çok güçlü olan istekler, hayaller, hedeflerler sanki pamuk ipliğinde gibi. Çevremdekiler ortaya çıkacak şeyin farkındalar belki, ama anlamadığım bi umursamazlık var. Zorba baba, çocuğunu döverken anne bi köşeye saklanır da görmezden gelir ya, aynen o hissi yaşıyorum. Dayak yerken ben, etrafımdakiler, la bi dur ne oluyor orada demiyorlar. Ve bu beni deli ediyor. Hani şu da var, halden anlamayan bi adam da değilim. Vardan ve yoktan anlarım. Bunu zorlamıyorum da zaten. Ama varken yok denmesi, içimi öyle bi yakıyor ki, dayak yerken ben, hiç bakmayan anne gibi geliyor kaşımdaki. Daha sonra da ben bu hissi hissetmemiş gibi yapamıyorum. Ki yapabilirim, ama yapmıyorum.

---

Bunun dışında, bu sanrı gibi hayallerin içinde, var ettiğimiz değerler mevcut.





















Yine çalacağız yakın vakitte (aslında çok yakın vakitte ve hala şarkılara çalışıyorum ben). Güzel şarkılar olacak yine. İşleri biraz daha büyüttük bu sefer. Hem şarkılar, hem mevzuya yaklaşım olarak. Değişik olacak en azından.

Bunlar da şarkılar;

Set I – POS / PT / Opeth

Diffidentia (Breaching the Core)
Windowpane
Arriving Somewhere But Not Here
Anesthetize
Burden
Iter Impius

---

Set II – Dream Theater

The Mirror
Lie
Scarred
SpaceDye-Vest
The Dance of Eternity
Octavarium

---

Evet ben de farkındayım (hatta hissediyorum) şarkılar birazcık vicdansızca seçilmiş durumda. Göğsünün orta yerine yumruk yemişsin hissini yaşıyorsun hepsini ardı ardına dinleyince. Bilirim o hissi :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder