MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

26 Mayıs 2013 Pazar

Ses.316

Hayatın sürekliliği değişimdir, insanın zorunluluğu alışmaktır. Her ne kadar acı da olsa bin yıllardır böyle ilerlemiş, böyle de ilerleyecektir her zaman. Karşı koyması imkansız, doğal süreci bu hayatın.
Bu aslında olumlu değil, tamamen olumsuz bi süreç değil mi? Zaten bu yüzden, var oluş tesadüf, hayatın kendisi zorunluluktur ya. Yaşadığın çevre daha ne kadar kötüleşebilir diye düşündüğün her an, kötüleşiyor ya, işte böyle, saniye saniye, duraklamadan.
Gerçi şu da var, tüm dünyanın senin için var olduğunu düşündüğün sürece, tüm olumsuzluklara bulacağın çare, korku ile saklanacağın bi yokluk simgesi oluyor ya, işte o zaman tamamen yitiriyorsun öz güvenini. Ellerini birleştirip ummaktan başka, yalvarmaktan başka bişey yapamıyorsun, işin kötüsü, yapamayacağına inanıyorsun. Sadece inanmak yetmez, bilmek gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder