MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Ses.412

Hayata tutunmaya çalışmak, o kadar zor ki, o kadar uğraş gerektiriyor ki, yapılamıyor bazen. Kendi çaban yetmiyor bazen. Bazen ellerinden çıkanlar,  zaten sana ait olan değerler bile yetmezken çabalamak o kadar üzücü ki. Bunu görmek, buna şahit olmak ve bazen bunu yaşamak yıldırıyor beni. Genelde yaşamak daha az yoruyor bunu. Huzurlu seslerin arkasına saklanmış uyumsuz (aslında özüne bakıldığı zaman sadece ol'an ve yanına gelenin ona anlam katmadığı zamanlarda sorunsuz ol'an) uğultular gibi ürperti veriyor. Çünkü bunu yaşayan insana uzaktan bakmak, sadece görmek (sanki bana hiç etkisi yokmuş gibi) üzücü. Ha bunu neden hissediyorum onu da bilmiyorum. Nerede, kim varsa yaşamaya çalışan, başına gelen zorlukları aşmaya çalışan (bazen kendi aptallıkları sebep olsada) ellerini tutup daha yukarı kaldırmak istiyorum. Bazen yerlerde sürünmek isteseler dahi. Bu da benim derdim işte, beni de kaldırsalar hoş olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder