MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

11 Mart 2016 Cuma

Ses.403

Bu sıralar daha evvel yapamadığım değişiklikleri yapmakla geçiriyorum günlerimi. Hala değişmeyen şeyler var pek tabi. Tembellik, suskunluk, dağınıklık gibi. Ama değişen hisler çok daha büyük gelişmelere gebe. Daraltıyorum hayatımı. Daha az insan seviyorum. Eskiden vazgeçemediklerimi tek tek ayıklıyorum. Aklımın içini daha az kurcalamak için üstelik bu. Kimse özünde daha az değerli yada iğrenç kişiler değil. Sadece benimle eşleşince bana iyi gelmiyorsa, artık gözlerinin içine bakmam için bi sebep aramıyorum hepsi bu. Bazıları tabi etimden bir parça gibi ayrılıyor, bazıları ise ayrıldığının farkında bile değil. Olsun. İlk defa bu kadar "ben" odaklı bi girişimdeyken, başkalarını düşünemiyorum artık.

---

Uzun zamandır değişik müzisyenler, yeni gruplar bulup aydınlanıyorum tabi fakat ilk defa bu denli derinlerde kalan duygulara ulaşan birini buldum. 2010-2012 yılları arasında bulsaydım bu adamı, tam zamanıydı diye düşünürdüm sanırım. Ama şu an o yılları hatırlıyor olmak iyi hissettiriyor. Zararsız bi zaman yolculuğu. Ernesto Schnack.

---

Ve esas olay ise bu Cumartesi hayatımın 10,000. gününü yaşayacağım. 2 yıl evvel Tool dinlemeye ciddi anlamda başladığımda 10,000 Days albümü ve şarkısı beni o kadar bok etmişti ki, üzerine fazla düşünmek ve albümü araştırmak zorunda kalmıştım, istekle. Sonucunda ise "Eğer 10,000. güne gelirsem hayatımda, o günü bu albümü anarak geçirmeliyim." diye düşünmüştüm. Ve ölmeden gelebildim sanırım. Cumartesi günü özel bi gün olacak kesinlikle.

10,000 days in the fire is long enough.
You're going home...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder