MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

3 Şubat 2015 Salı

Ses.385

Bi fark ettim ki, ağırlık var üzerimde. Gözlerimi açasım gelmiyor, burnum sızlıyor, kanlanmış gözlerim, hissediyorum. Yutkunurken bile acı çekiyorum. Ağzım kurumuş sızıdan. Omurgam sızlıyor yere uzanmaktan. Gözlerimi açtım, sen ölmüşsün. Ama neden, ne zaman bilmiyorum. Sadece o anın içine düşmüşüm. Ulaşamıyorum kimseye ki anlatayım, sorayım doğru mu diye. Öyle sadece hissediyorum, konuşamıyorum. Evde sağa sola yürüyorum birisi biyerden çıkar da ölmedi der diye. Ama hiç kimse yok evde. Yere çöküyorum. Bekledim öylece, aklımda olmayışının verdiği boşluk, varlık, hiçlik, heplik, benlik, anılar, hayaller, geçmiş, gelecek, yüzün, ellerin, yanağın, saçların, omuzun ve hayatımla ilgili olan her şey ile.
Bi an ellerimi yüzüme kapadım, derin bi nefes alıp ellerimi çekince yüzümden fark ettim ki senin mezarının başına gelmişim. Ağzımda acı bi tat var, yanağımı ısırıyorum acısın da aklım başka yere gitsin diye. Ama hissedemiyorum. Sadece hıçkırıyorum devamlı ama ağlayamıyorum. Kocaman bi taş yutmuşum gibi. Kemiklerimin arası sızlıyor. Öylece bekliyorum etrafta olan insanlar gitsin diye ama uzun sürüyor. Başım ellerimin arasında öylece bekliyorum, daha da bekliyorum. Biraz daha bekliyorum. Nefesimi tutuyorum, belki ölürüm diye. Ama tanıdığım insanlar gelip bana bişeyler söylüyor. Üzülme diyorlar. Duyamıyorum hiç birisini. Sadece ağızları hareket ediyor. Gözlerine bakamıyorum kimsenin, göz ucuyla suretleri beliriyor sadece zihnimde.
Nihayet herkes gidince, sessizlik artık rüzgar sesine dönüşünce, üzerinden bi avuç toprak alıyorum elime, bakıyorum ona. Saatlerce bakıyorum. Günlerce bakıyorum. Acısı geçmiyor hiç. Gözlerim hep doluyor ama ağlayamıyorum. Dişlerim damaklarıma batmaya başlıyor. Ayağa kalkıyorum gözlerimi kapatıp aklıma yüzün gelsin diye bekliyorum.
Bi açıyorum gözlerimi.
Hala her yer karanlık.
Bir daha kapıyorum, açıyorum.
Hala karanlık.

Sonra bi uyanıyorum, sağ kulağım acıyor. Üzerine yatmışım kolumun falan. Sinir oluyorum yorgana yatağa yastığa hepsine. Tableti elime alıyorum bi bakıyorum, sen hala yazmamışsın. Kızıyorum önce bi ama sonra geçiyor. Toprağın geliyor aklıma, gülüyorum. Kalkıp soğuk bi su içmenin zamanı gelmiş galiba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder