Günler geçiyor ve ardımda kalıyorlar
yaşanan tüm saatler. Bir günün kendisi oluyorum, sonra, artık sığınamadığım
gece saatlerim geliyor. Yetişemeyen bir hayat gibi akıyor bir yanlarda kendi
hallerim. Bir duvar ördüm hepinize, iç kısmı ne kadar kanasa da, artık siz
bilemeyeceksiniz, göremeyeceksiniz. Benim hayat yolculuğum çoktan başladı, bir
yelkenli gibi geçiyor denize paralel kumsallardan. İnsanlar hiç düşlediğim gibi
değillermiş, içleri çok masum ama dışları değil. Ben şimdi ta derinlerimde
gidiyorum ya, hani daha da kopuyorum ya sizlerden, sanmayın ki çok mutluyum.
Bir yanım -duvar- kalsa da incinmiyor artık ama benim çocuk halimi kim
üzmeyecek. Hani, hani gidiyor ya bir taraflarım, biliyorum geri dönüşü çok zor
olacak veya olmayacak, hiç güvensiz tutun beni desem ne kadar daha
yalnızlaşırım? Bazı sorularımın cevaplarını siz verin istiyorum, çünkü böyle
hallerimde bir tek sizleri suçluyorum. Bugün hava öyle pek de açık sayılmaz ve
bugün aşkın hali çok da elif sayılmaz. Yarımlamış olduğum elmanın bir yanı siyahlaşıyor
ama biliyorum ki ince bir sıyrık yine bembeyaz eder her şeyi...
12.08.2012
Uğur Erşen Şenbil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder