MÜHİM MESELE

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver… Nefes al… ve biraz tut şimdi.

Okudukça ben olacağın bir yer burası. Okudukça beni anlayacağın yer, burası. Belki nefret edeceksin benden beni tanıdığına pişman olarak, belki de beni özleyeceksin yine pişmanlıkla.Ne okuman için bir sebep var, ne de okudukça varacağın bir sonuç.

Sadece ben. Eğer istersen.

Şimdi bırakabilirsin.

29 Ocak 2013 Salı

Ses.301

" Bizim gibiler yaşamaktan usanmazlar aslında pek. Yaşamak bi zorunluluk da değildir hiç bi zaman. Sorunları çözerken üzülmek sıkılmak yerine, derin derin nefes alırız biz; hakimiyetimizi kaybetmeyelim diye.

Ama öte yandan, ne için sakinlik, ne için sabırsızlık, ne için sevgi, ne için nefret, ne için göz yaşı, ne için mutluluk besleyeceğimizi pek kestiremeyiz. Sakin insanlarız biz, aslında biraz da umursamaz.

Her zaman korkmayız biz. En mutlu zamanlarımızın içinde yaşatırız yitirmeyi, unutmayı. Asla tam mutlu olamayız, tamamen umutsuz olamayacağımız gibi.

Bizler aslında fakiriz, hayal fakiri. Benzetmeden yaşayamayız hiç bişeyi; o şuna benzer, bu şuna, o birazcık bunu andırır, bu birazcık o'dur.

Bizler sessizliğe aç, yalnızlarız. Bize ait olan asla tamamen bizim değildir. Daha evvel birisinindir, bizden sonra da başkasının olacağı gibi. O sessizlik, herkesindir, bizim olması gerekirken...

...Ve mutluluk ise, bizim olması gerekirken, hiç kimseye ait değildir. Hiç kuşkusuz hepsinin sebebi bizken, ağladığımız da kimse de yoktur yanımızda. Korkudan herhalde.

Biz ifadesiz hayatların, amaçsızca anlanmayı bekleyen suretleriyiz. Konuşamayız, belki de konuşmayız. Umutlanamayız, belki de hiç umutlanmayız. Sevemeyiz biz, belki de şefkatsiziz. Anlaşılmayı bekleyecek kadar kibirli(umutlu), anlatabilmeyi göze alamayacak kadar korkağız.

Bizim gibiler yaşamaktan usanmazlar aslında pek. Zaten pek fazla belirti de göstermezler yaşadıklarına dair. Ama görenler hep emindir; orada hayat vardır.

Bizler sabah olduğundan doğan güneş değil, akşam olduğunda diğer tarafta kalan güneşiz; hep başka yerlerdeyiz, zamansız, yararsız... "

24 Ocak 2013 Perşembe

Ses.300

Meğerse, bizi dışarıdan nasıl görüyorlarsa,biz o'ymuşuz.
Ne daha eksiği, daha fazlası; ağlıyorsak, ağlıyormuşuz.
Yokmuş daha başka bi anlamı...
Basit hayat, kötü evlat, çaresiz baba, çirkin surat.

Yeni anladım, teşekkürler zindan..

17 Ocak 2013 Perşembe

Ses.299

Bazen de gördükçe unutuyorum. Hatırlamaya çalıştıkça kaybediyorum anılarımın bi çoğunu.
Akışına bırakınca iyice kayboluyor aydınlığın içinde karanlık. Sanki yapamadığım bir şeyler var ve ne olduklarını bilmiyorum. Sadece boş boş arıyorum.

Ama bişey diyeyim mi, saçlarını çok özledim.

15 Ocak 2013 Salı

Ses.298

Sevebilmekten başka ne gayesi olabilir ki bi insanın yaşarken?
Aksi için zaten sadece çabalayacakken?

5 Ocak 2013 Cumartesi

Ses.297

Bir vakitler bir hikayeye başlamıştım, hala sevdiğim bir kadına gece yalnızlıktan korkmasın diye, her gece telefonuna mesaj atarak büyüttüğüm. Yazdıklarımın ne olduğunu o zaman da bilmiyordum şu anda da. Ama o sever diye hep yazdım. 2 ay boyunca her gece hiç unutmadan, korkuyu hissetmemesi için ona arkadaşlar yarattım. Sonra o hikaye yarım kaldı, bitiremedim. "Bitmeyen Hikayem" oldu adı da zaten. Ama bu son zamanlarda onu bitirebileceğimi fark ettim. Vaktinde o hikayeyi bitirebilmem için, bende de bişeylerin bitmesi gerekiyor diye düşünüyordum. Tabi ki de bitmedi hiç bişey. Hala yaşıyoruz, hala seviyoruz, hala mutlu oluyoruz. Ama böyle bi son bekleyerek de yaşanmıyormuş, anladım. O yüzden bişeyler gelmeye başladı aklıma Alin ile ilgili. Gerçi sonu, Alin'in durumu gibi pek hoş olmaya bilir. Vicdanı huzurlu kılabilecek kadar iyi yazacağım.

1 Ocak 2013 Salı

Yıl Yeni

Yıl 2012'den 2013'e geçerken neler mi oldu;

* Yine alkol almadım ( şu ana kadar )
* Ev sınırları içinde babam, Barkın, Barış Abi (ve nişanlısı), Işıl ve Sesim kardeşler, son olarak da Yıldız abla bulundu.
* Babam ara sıra bağlama çalarak müzik yoksunluğunu giderdi.
* Defalarca bulaşık yıkadım ( hatta yeni yıla bulaşık yıkarken girmişim )
* Diğer gecelerim kadar yalnız değildim bide.